Mustafa Sarıgül: Esnafın yüzünü güldüren biz olacağız
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Şişli’de düzenlenen TDP İstanbul Güce Giden Yol Buluşması’na katıldı.
Burada açıklamalarda bulunan Mustafa Sarıgül, ülke refahı için daha fazla üretim yapılması gerektiğini vurguladı.
“Her sektörde kendimize yetmeliyiz”Sarıgül, Yerli Malı Haftası’na dikkat çekerek şunları söyledi:
Koronavirüs süreci ve ardından gelen Rusya-Ukrayna savaşının yerli malının önemini bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.
Dünyadaki her meskende Türk yapımı bir eser bulunacağını belirten Sarıgül, şöyle konuştu: “Türkiye markalarıyla zenginleşecek”kelimelerini kullanarak “Esnafın yüzünü güldüren biz olacağız”söz konusu.
Mustafa Sarıgül’ün açıklamalarından satır başları;
“Bizim bir hayalimiz var. Açlığın, yoksulluğun, işsizliğin olmadığı, terörün olmadığı, adaletsizliğin ve eşitsizliğin olmadığı bir Türkiye hayal ediyoruz. Dünyanın en iyi üniversitelerini istiyoruz, zenginlerin çocukları istiyoruz. fakir, doğrudan okula git.
Çiftçinin yüzü gülsün, esnafın ışığı sönmesin istiyoruz. Bunlar imkansız şeyler değil, bunlar zahmetli şeyler değil. Sihirli reçeteler değil, mucizevi adamlar, ülkesini bilen ve milletini seven ekipler, cezalı profesyoneller. Jellere ihtiyacım var. Değişmemiz lazım, Türkiye Değişim Partisi’ne ihtiyacımız var.
“Daha çok üretmemiz gerekiyor”
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Her şey çok açık. Üretiyoruz, yetmiyor. Döviz kazanıyoruz, yetmiyor. Gelirimiz giderlerimizi karşılamıyor. O yüzden daha çok üretmemiz gerekiyor. Daha çok döviz kazanıp daha az döviz harcamamız gerekiyor. Harcamalarımızı kısmamız gerekiyor. Bunun yolu da Türkiye Değişim Partisi’nin ekonomik milliyetçiliği ve 5T formülünden geçiyor.
Büyük Atatürk, “Sahip olmadığın parayı harcarsan, bağımsızlığını kaybedersin” der. Bu hatayı yıllarca yaptık. Ülkeyi yönetenler yurtdışından borç alıp somut, şatafatlı ve gösterişli projelere harcadılar. Ev, araba alıp kredi kartıyla harcamayı zenginlik sanırdık. Ama deniz gitti. Şimdi ayağımızı yorganımıza göre esnetme zamanı.
“Yerli malının önemi anlaşıldı”
Buna ekonomik milliyetçilik denir. Hatırlarsınız, “vatan malı herkes kullansın” derdik. Yerli Malı Haftası yapardık. Korona virüsü ortaya çıktı, ardından Rusya-Ukrayna savaşı geldi. Yerli malının önemi anlaşıldı. Başta gıda ve enerji olmak üzere her departmanda yerli ve milli olup kendi kendimize yetmemiz gerekiyor.
İhracatı artırmamız, ithalatı azaltmamız gerekiyor. Türkiye Değişim Partisi olarak bunu yapacağız. En çok parayı güce harcıyoruz. Güneşin ve rüzgarın gücünü tartacağız. Türkiye Değişim Partisi’nin 5T formülü tarıma, turizme, teknolojiye, dokumaya ve ticarete değer vermek.
“Çiftçiyi gücendirmeyeceksin, tarımı hor görmeyeceksin”
Tarımın formülü çok net, çiftçiyi kırmayacaksın, tarımı hor görmeyeceksin. Tarımı hor gören, yarını güç olarak görür. Çiftçiye alım garantisi vereceğiz. Çiftçi gülümseyecek ve cebindeki parayı görecek. Turizm gelirimiz var. Ama ucuza gidiyoruz. Bedavaya turist ağırlıyoruz, sonra da bununla övünüyoruz. Daha çok turistin ülkemize gelmesini ve daha çok para harcamasını sağlamalıyız.
Çok emek harcıyoruz, çok mal üretiyoruz ama az kazanıyoruz. Çünkü katma değerli mal üretemiyoruz. Üretimde teknolojiyi kullanarak katma değerli ürünler üreteceğiz. Hazır giyimde kilogram başı ihracatımız 13 dolar civarında, İtalya’nınki ise 40 dolar. Neden bu tür? çünkü biz eser satıyoruz, İtalya marka satıyor. Markalaşmamız gerekiyor.
“Esnafın yüzünü güldüren biz olacağız”
Türkiye Değişim Partisi’nin iktidarda olduğu Türkiye, markalarıyla zenginleşecek. Türkiye Değişim Partisi’nin yönetiminde, dünyadaki her ülke, dünyadaki her konut, her insan bir Türk malı, bir Türk markasına sahip olacak. Gölge ticaret bakanı ilan ettik. Esnafın yüzünü güldüren biz olacağız. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alacağız.
Yolsuzluğu, israfı ve gösterişi bitireceğiz. Kemerleri sıkacağız. Devlette lüks araçlar satacağız. Başkan dışında kimse Mercedes’e binmeyecek.
“Zengin bir ülkenin zengin vatandaşları olacağız”
Açlık sınırının altında olmayacak şekilde minimum fiyatı üç ayda bir güncelleyeceğiz. En düşük emekli maaşı taban fiyattan az olmayacaktır. Hiçbir memur yoksulluk sınırının altında maaş alamayacak. Yerel yönetimlere işsizlikle mücadele için yetki ve kaynak sağlayacağız.
Devletin yapabileceği hizmetleri ve projeleri devlet sağlayacak, böylece kamuda istihdam artacak. Hep birlikte çalışacağız, hep birlikte üreteceğiz, hep birlikte kazanacağız. Zengin bir ülkenin zengin vatandaşları olacağız.
“Şişli’yi derleyip yeniden birleştireceğiz”
Şişli benim evim, Şişli aşkım, Şişli hayatımda hep vardı ve hep var olacak. Siyaset geçmişte kalmadı. Geçmişten alınan dersler ileriye dönük. Geçen sefer ne yaptık? Neyi kaçırdık, ne yapmalıyız? Bunları inceledik ve değerlendirdik. Bundan sonra da tecrübelerimizi ve bugünün imkanlarını kullanarak Şişli’yi her zaman hak ettiği yere hep birlikte getireceğiz. Şişli’yi yeniden derleyip toplayacağız, Şişli’nin ışıklarını yeniden yakacağız.
“Türkiye Değişim Partisi er ya da geç iktidara gelecektir”
Siyaset beklenmedik olaylarla doludur. Politikada her zaman yeni fırsatlar ve zorluklar ortaya çıkar. Türkiye üç gün önce ne konuşuyordu? Şimdi ne hakkında konuşuyor? Alttan bir dalga geliyor. O taban dalgasının adı Türkiye Değişim Partisi’dir. Bir sonraki seçimler bittiğinde ülkeyi yönetecek olan kadro Türkiye Değişim Partisi olacaktır. Ve yine emin olun Türkiye Değişim Partisi er ya da geç iktidara gelecektir. Ama asla çok geç olmayacak.”