BOLU’daki yangının 2’nci gününde bir anda alevlerin arasında kalıp, kaçarken yorulan şefi Ali Yiğenoğlu için geri dönen Mengen Orman İşletme Müdürlüğü personeli Mustafa Nazlı (26), “Şefim bana dedi ki, ‘Gelemeyeceğim, çok kötü oldum. Bacaklarım kitlendi, tansiyonum yükseldi, gözüm karardı. Kendimde değilim, çıkmayacağım. Sen kendini kurtar’ dedi. Alevler, 10 metre kadar dibimize geldi. Orada şefimizi bırakıp gitseydim, ömür boyu vicdan azabı çekecektim” dedi.
Göynük ilçesinde 15 Ağustos’ta başlayan orman yangını 72 saat boyunca havadan ve karadan müdahale ile kontrol altına alındı. 23 kentten ekiplerin geldiği, Bolu Valisi Erkan Kılıç’ın, ‘Bolu tarihinin en büyük orman yangını’ olarak açıkladığı yangına; Mengen Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri de gelerek söndürme çalışmalarına katıldı. Mengen Orman İşletme Müdürlüğü’nde görevli personel, 16 Ağustos’ta aniden yayılan alevlerin arasında kaldı. Ekip alevlerden kaçarken yorulan işletme şefi Ali Yiğenoğlu’nun gelemediğini fark eden yangın söndürme personeli Mustafa Nazlı, yardım etmek için geri döndü. Nazlı, yoğun duman nedeniyle nefes almakta zorlanan şefinin, ‘Beni bırak git’ demesine rağmen gitmedi. Nazlı, Ali Yiğenoğlu’nun hayatını kurtardı. Yiğenoğlu, yapılan ilk müdahale sonrası kendine geldi.
‘ALEVLER AĞAÇTAN AĞACA ATLIYORDU’
Yaşadıklarını anlatan Mustafa Nazlı, “Ömrümde görmediğim alevleri gördüm. Yaşamla ölüm arasındaki ince çizgi arasında gidip geldik. Şefimiz çok zorluklar yaşadı. Şefimi kurtarsam kendimi riske atacağım, kendimi kurtarsam şefime bir şey olursa ömür boyu vicdan azabı çekeceğim. Şefimizi terk edemezdim. Yangını söndürerek 500 metre indik. Aşağıda yangın şiddetlendi. Alevleri gördük ama hortum yetişmedi, çok rüzgar vardı. Şefimiz helikopterden oraya sorti yapmasını istedi. Sorti de gelmeyince alev iyice şiddetlendi. Ağaçlar yukarıdan yanarak geliyor ve arazi çok dikti. Bastığımız yer, toprak ve kayaydı. Alevler ağaçtan ağaca atlıyordu. Müdür yardımcımız yukarıdan bağırmaya başlamış, ‘Kaçın, kaçın’ diye. Şefimiz bana ‘Kaç’ dedi. Kaçmaya başladım” dedi.
‘YANGIN BİZİ GEÇTİ, ORTADA KALDIK’
Mustafa Nazlı, “Ondan sonra baktım, şefim mahsur kalmış. Şefim bana dedi ki; ‘Gelemeyeceğim, çok kötü oldum. Bacaklarım kitlendi, tansiyonum yükseldi, gözüm karardı. Kendimde değilim, çıkmayacağım. Sen kendini kurtar’ dedi. Bir baktım yangın etrafımızı sardı. Kaçacağımız yer de kapandı. Yangın bizi geçti, ortada kaldık, her yer duman. Bağırdık, kimse kalmadı. Yamaçtan çaprazdan doğru gittik. Çok dik yeri 25 dakikada çıktık. Ayakta zor duruyorduk. Alevler, 10 metre kadar dibimize geldi. O anları anlatırken bile titriyorum. Orada şefimizi bırakıp gitseydim, ömür boyu vicdan azabı çekecektim. Allah nasip etti, çok şükür kurtulduk” diye konuştu.
Bu arada 72 saatlik müdahale sonucu kontrol altına alınan yangına ilişkin soğutma çalışmalarının devam ettiği bildirildi.
